28 Eylül 2010 Salı

klinik bilmecesi

Oturmusun klinikte sigaramı içiyorum fonda demir demirkan .... baktım olmuyor yazayım dedim neler yazsam ne yazsam diye düşünürken bıraktım parmaklarım karar versin dedim yazacaklarıma....
Ben benim derken nasılda yanılmışım zamana nasıl eksik kalmısım zamana... içimin dibsiz kuytularında nasılda karanlıklara hap solmusum... ben neler yapmışım... nelere can vermişim... hayat olmuşum...
Anlamlandıramadığım bir duygu bu isim koyamadığım çözemediğim... hayal meyal adlandırdığım....
Başımı alıp gitme hissi var içimde ama nereye ... bilemediğim bir ruh hali bu....
Alıştım mı alışamadım tabi... öyle kolay alışılabiliyor olsa ben bişey yapmamış olurdum... sessizlik hakim kliniğin duvarlarına... sanki ruhu gitmiş gibi derin bir boşluk kaplı her yerde... bir de kocaman anılar.... önemi var mı olsaydı heralde bu kadar sessiz ve boş kalmazdı duvarlar... susmazdı koskocaman klinik.....
Hayatın bir yerinden tutunmalı yeniden başlamalı ama neresinden... giden gitmiştir demeli mi... susmalı mı... feryat etmeli mi.. hangisinin bir faydası var ki olanlara hangisi geri getirir ki yaşanmışlıkları....
Dün gece devalarca '' ben şimdi ne yapacağım '' demişim geçmişlere gitmişim geçmişleri yaşamısım .... anlamadım ki ... ne oldu neden oldu niçin oldu.... tek bildiğim kendi içimde kaybolduğum... adını bilmediğim tadını bilmediğim bir duygu yaşadığım ve bunun bana ağır geldiği... yıkılmış hissettiğim... canımın acıdığı ama bir o kadar da kendimi güçlü hissettiğim bir duygu bu .... pekiyi şimdi ben ne yapmalıyım... belki de kahve içmeliyim.... neye yarar ki şimdi bunlar... giden gittikten sonra hemde gelmemek üzere gittiğine göre....
Arkadaşlarım bana kızmakta... belkide haklılar... ama onları dinliyormuyum hayır nasıl dinleebilirim ki kim haklı kim haksız ne oldu nereye vardık ne olacak bilmiyorum ki tek bilebildiğim içimin acıdığı
siz olsanız ne yapardınız kalırmıydınız olduğunuz yerde yoksa yürümeye devam edermiydiniz.... ben bilemedim .... ''' şimdi ben ne yapıcam '''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder