26 Eylül 2010 Pazar

masumiyetlerimiz ne zaman kaybolur

Alırsınız elinize umarsızca yakarsınız dumanını cekersiniz içinize size bişey ifade eder mi bana etmez bakar kalırım öylece belkide alışkanlık benimkisi .... dudak tiryakiliği dedikleri bu olsa gerek bilemedim... aslında bilmekte istemiyorum....
Ne ilk ne de son beklediklerimiz... yaptıklarımız ortaya çıkarttıklarımız bizi biz yapan şeyler değiller mi..... kibarlıklar nezaketler.... bozuk sahte yapılar... belkide hayatın bize sundukları....
Biz kimiz ki.... yaptıklarımızdan olduklarımızdan olacaklarımızdan ne kadar eminiz ki takılıp gidiyoruz uçsuz bucaksız yaşamlarımızda.... kendimize ağlar örüp kör düğümler yaratmıyormuyuz... kendi çıkmazlarımızda yaşamıyormuyuz... herkes gibi ahkamlar kesiyorum etrafa... bazen hayyam oluyorum bazen asaf moduna geçiyorum... peki ben ne yapıyorum... kendi karanlıklarımda mutlu olmaya çalışıyorum.... becere biliyormuyum ??? aslında onuda bilmek istemiyorum sadece deniyorum... bazen yanılıyorum bazen doğrular yapıyorum ama yinede umarsızca ki bu ben hayatım boyunca umarsız olamadım.... yürüyorum yürüyorum...
Masumiyetimi arıyorum belkide nerde ne zaman bıraktığımı bilmediğim masumiyetimi... masumiyet belkide şener şenin bir filmi kimileri için .... kimilerine göre yersiz yurtsuz zamanlar... kimileri için sıfır yalanlar sıfır soru işaretleri... pekii benim için masumiyet ne... kendim olabilmek ... kimseden korunmama gerek kalmadan ben olabilmek... kafamda sıfır düşünce ile nefes alabilmek... yataktan hiç kalkmadan uyumak... aynada kendi yüzümle karşılaşmamak... yalnız olmamak... belki aşık olmak deli sevmek... hem dokunabilmek hem dokunanamamak.... yerini bilmediğim bir yerde unuttuğum ama beni ben yapan şey masumiyet.....
Can sıkıntılarım hüsnü kuruntularım.... meraklarım panik ataklarım.... çıkmazlarım... yarattığım sorunlarım... hırslarım... egolarım... düşmüş yüzüm... arada kahkahalarım.. yaşanmışlıklarım , ben , ben , ben işte hepsinin toplamı benim masumiyetim...
Sizin için ne kadar önemli bilemem ama ben evet ben benim için çok önemliyim... o yüzden masumiyet olmadan yaşayamam ki ben... nefes alamam ki ben olmaktan çıkarım...
Bazen diyorum ki boğaz köprüsünde öylece beklesem altımdan gemiler geçse tıpkı önümden geçen hayatlar gibi .... katılmasam hiçbirine ve öylece izlesem... akıp gitseler ben kalsam o saniyelerde .... sadece izlesem... beynim bomboş olsa... kendimi unutsam.... sonra kendime bişeyler söylesem ve ben kendimi sadece dinlesem ...becerebilirmiyim bunu :) imkansız benim gibi çok konuşan biri... aklımı kaptırıp gitsem... iyi de nereye gitsem ...
Yüzüme sabah güneşi çarpsa ama ben hiç uyanmasam uyusam uyusam uyusam saatlerce belkide günlerce uyanmasam ama herşeyim en çok ben kısaca masumiyetim bende olsa....
masumiyetlerimizi ne zaman kaybettik ? çok mu büyüdük çok mu doğrular yaptık ? yoksa hatalar denizinde mi boğulduk... bak şimdi bunuda bilemedim.... bilen varsa gelsin söylesin... ya da bana beni kısaca masumiyetimi geri versin.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder